berusaiyu no bara

jean baptiste de la croix
the rose of versailles, lady oscar ve la rose de versailles gibi isimlerle de bilinen shoujo manga ve tv animesi.

mangası 1972-1973 yılları arasında kısa bir dönem yayınlanmış daha sonra tekrar temmuz 2013'de yeniden yayınlanmaya başlanmıştır. günümüzde hala yayınlanmaya devam etmektedir.

aslında benim manga ve animeye karşı çok fazla merakım yok. ama bu manganın özelliği, sarayda geçtiği sürekli japonca saygı dili ile konuşulması. japonya'da çalışmadığım için ve arkadaşlar arasında da saygı diliyle konuşmak çok saçma olduğundan saygı dili pratiği yapmak için güzel bir ortam sağlıyor.

manganın hikayesi fransız devrimi öncesinde geçiyor. oscar françois de jarjayes isimli bir generalin babası "neden benim oğlum yok?!" diye hüzünlenirken kızını erkek gibi yetiştirmeye karar verir. böylece oscar hanımefendi general olur.

işte bu noktaya kadar gayet güzel tarihsel bir manga iken bu noktadan sonra shoujo manga'ya dönüşüyor ki, bir erkek olarak okumak bazen sıkıcı olabiliyor.

bir de "bir insanın aşkını fark etmemek, bir insanın aşkına ihanet etmekten daha kötü" gibi efsane bir repliğe sahip ki hep aklıma birilerini getirir.



bir de 1979 yapımı bir filmi de bulunmakta. ilk defa bir filmi rusça dublaj ile izlemiştim bu film sayesinde. ne berbat bir şeymiş meğerse...

açıkçası çok beğenmedim. ama animeye göre karakterlerin karakterleri konusunda biraz daha iyi.

mesela xvi. louis, animede tam bir sünepeydi. ama tarihi kayıtlara bakınca o kadar da mal biri olmadığı ortaya çıkıyor. tamam hafiften hıyar birisi ama animede malın önde gideniydi.

ama ben en çok oscar'ı beğenmedim. benim aşık olduğum oscar ile filmdeki oscar arasında galaksiler var.

oscar, çok feminen çizilmiş. sanki "ben aslında kız olarak büyümek istiyorum ama babamı sevdiğim için ondan gizli gizli kadınlık yapıyorum" formatında bir oscar var. böyle oscar mı olur? tamam eyvallah babası yüzünden erkek gibi büyüdü ama hans axel von fersen'in de dediği gibi "erkekler arasında en erkek oscar'dır". sonuçta kadının sahip olduğu karakter sonradan edindiği bir karakter değil. tam bir noblesse oblige durumu var.

andre'ye gelecek olursak... bu nasıl andre lan?! andre seyisti tamam da oscar'ın babası için evlatlık gibiydi. bir noktaya kadar andre'yi hep destekledi. o noktada da zaten "benim yapabileceğim bir şey yok evlat, kral'ın kanunları böyle" dediği için andre'ye karşı çıktı. yoksa andre de oscar gibiydi oscar'ın babasının gözünde.

film animeyi izleyenleri çok tatmin edecek bir film değil. ama 1789 devrimi arifesindeki fransa hakkında bir film izlemek istiyorsanız güzel bir film. ama anime daha zevkliydi ve daha ilginç bilgiler veriliyordu.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol